Vlog Kanalım - https://www.youtube.com/c/CavitPancarVLOG1
Diğer sosyal medya hesaplarından beni takip edebilisiniz. :)
https://www.younow.com/CavitPancar
https://www.facebook.com/PancarTarlas...
https://www.instagram.com/cavitpancar/
https://twitter.com/CavitmiPancar
Kore Savaşı
1.Dünya Savaşı ve ardından gelen Kurtuluş Savaşı’ndan sonra uzun yıllar savaşlardan uzak kalmayı başarmış olan Türkiye, 65 yıl önce tam da bu günlerde, hiç beklemediği bir zamanda , beklenmedik bir savaşın içinde bulmuştu kendini… Hem de Asya’nın diğer ucunda, 8.000 km ötemizdeki Kore’de…Burada Türk askeri 1000 yıldan uzun bir süre sonra tekrar Çin ordusu ile savaşacaktı…
Kore, 1900’lü yıllara kadar fakir, okuma-yazma oranı düşük ve sanayileşmemiş bir ülkeydi. 1905 yılında,buradaki Rus Çarlığının hakimiyetini sonlandırarak Kore'yi işgal etmiş olan Japonya .II.Dünya Savaşı sonunda yenilince Kore topraklarından çekilir. Kore'nin kuzey bölümü SSCB ve güney bölümü ise,Amerikan birlikleri tarafından işgal edilir. Bu iki süper güç, Kore'de kendilerine bağımlı hükümetler kurarak, egemenlik kurmaya çalışırlar. Böylece Kore, Kuzey Kore ve Güney Kore olmak üzere ikiye bölünür. Arada ise, 38. enlem, sınır olarak kabul edilir.Ancak 1950 yılı başlarında Kuzey Kore’de iktidarı elinde bulunduran yerel hükümet Çin ve SSCB'nin desteğini alarak, Güney Kore'ye saldırır.Bunun üzerine ABD ‘nin baskısıyla Birleşmiş Milletler’ce Kore’ye askeri müdahale konusunda karar alınır.
Türk askeri gücü 1 Tugay ve 1 Piyade Alayından oluşuyordu. Tuğgeneral Tahsin Yazıcı komutasına verilen askeri birliğin mevcudu, Subay, Astsubay,Erbaş ve Er olarak toplam 5090 personelden oluşmaktaydı. Savaşa katılacak askerler, özellikle 1929 doğumlular arasından seçiliyorlardı.
Az sayıdaki gönüllünün büyük bir kısmı “ailelerine çok iyi maaş bağlanacağı” vaadine kananlar,bir bölümü de Kore topraklarındaki “komünizm” tehlikesinin ortadan kaldırılması amacını taşıyanlardı.
Ankara-Etimesgut’ta yapılan eğitimlerde Kore savaşında kullanılacak Amerikan M1 piyade tüfekleri geç geldiği için, bu silahların atış eğitimleri yapılamadı.
Türk askerlerinin, İskenderun-Kore arasındaki yolculukları Mac Ree, Haan ve Private isimli Amerikan gemileriyle yapılacaktı. Gemiler, 25-30 Eylül 1950 tarihlerinde, hüzünlü törenlerin ve çoşkulu kalabalıkların uğurlamalarının ardından, İskenderun limanından hareket ettiler.Deniz yolculuğunda geçen süre teorik ve silahlı eğitimle değerlendirildi. Askerlere Kore ve Kore’deki savaş hakkında bilgiler veriliyor, derslerde değişik savaş eğitimleri öğretiliyordu. Ayrıca, geç geldiği için atış eğitimi yapılamamış olan Amerikan M1 piyade tüfeği atışları yaptırılıyordu.
Türk Tugayının kayıpları çok ağırdır; 218 şehit,455 yaralı ile 94 kayıp ve esir…Kunuri savaşı bir destan olarak tarih sahnesine yazılır. Ama, yalnızca Türk askeri için bir destan…
Kore savaşında toplam 24.882 askerimiz görev yapmıştır.Savaş sırasında, Türk askerleri 13 çatışmaya katıldılar ve bunlardan 4 tanesi tarihe geçmiştir.
Amerikalılar, savaş sonunda,savaşa katılan tüm askerler içinden 14 kişiye Üstün Hizmet Haçı madalyası verirler. Bunlardan 3’ü Türktür.Ayrıca katılan tüm askerlere, Amerika tarafından “Kore Savaşı” madalyası verilmiş, Kore’de Kumpangjangi bölgesinde Türk Zafer Anıtı yapılmıştır.Şehitlerimiz Seul-Pusan kasabası yakınlarındaki“Tanggok” mezarlığı içindeki “Pusan Şehitliği” nde yatmaktadırlar.Bu şehitlikte, 721 Türk şehit mezarı bulunmaktadır. Ankara’da da, 1973 yılında, şehitlerimizin hatırasına,''Kore Savaşı Şehitleri Anıtı'' yaptırılmıştır.Bu anıtın üzerinde savaşta şehit olanların isimleri yazılıdır.
Kore savaşı sonucunda, bu kadar çok kayıp vermemizin nedenleri, hiç araştırılmamıştır. Her zaman olduğu gibi, olayın hep destansı yönleri millete yansıtıldı. Bu kahraman insanlara yaşamlarını sürdürmeleri için, uzun yıllar maaş bile verilmedi.Ancak 1974 yılında şeref aylığı adı altında bağlanan maaşları,12 eylül döneminde kesilmiş,daha sonra tekrar bağlanmıştır.
Kore savaşı'na katılmamızın sonuçlarını meşhur NATO üyeliği açısından da değerlendirirsek; NATO, Türkiye ile birlikte ,Kore savaşına çok küçük boyutlu askeri düzeyde katılan ve hiçbir askeri başarısı söz konusu olmayan Yunanistan’ın üyeliklerini kabul etti ve 20 Şubat 1952 tarihinde, Lizbon’da, üyelik anlaşmaları imzalandı…