Teknoloji geliştikçe bedenimiz hakkında yeni şeyler öğreniyoruz. Fakat yıllardan beri süregelen alışkanlıklardan ötürü bunları kabul etmemiz pek de kolay olmuyor.
İşte Vücudumuz Hakkında Hepimizin Yanlış Bildiği 10 Efsane Bilgi.
1890 da yapılan bir araştırmada beynimizin sadece %10unu kullandığımıza dair bir sonuca ulaşıldı. Daha sonraları ise uzun yıllar bu böyle sanıldı. Fakat yapılan yeni araştırmalarla beynimizin tamamını uykudayken bile kullandığımız ortaya çıktı. Yani beynimizin yüzde yüzünü kullanıyoruz.
Terlemek vücudun normal sıcaklığının üzerine çıktığında bedenin serinlemek için otomatik olarak yaptığı bir soğutma işlemidir. Terlemenin yağ yakma gibi faydaları olsa da vücudunuzdaki kötü maddeleri terleyerek dışarı atamazsınız.
Alkol derinize yakın olan damarları açar ve kan dolaşımını hızlandırır. Böylece kan vücutta hızlı dolaştığı için insanda ısınma hissi uyandırır. Ama siz ne kadar ısınmış hissetsenizde vücut sıcaklığınız düşmeye devam eder. .
Bu da yine eski bir alışkanlıktan geliyor. Eskiden kocakarı ilaçları diye tabir edebileceğimiz bir tedavi yöntemi olarak yanıklara yağ sürülürdü. Fakat yağ sadece yanığın üstünü kapatır ve ısıyı içeri hapseder. Yani yarardan çok zararı olur, Onun yerine yanıklara soğuk maddeler uygulamalısınız.
Beyaz diş alışkanlığı bizlere tamamen diş macunu reklamlarının dayatmasıdır. Dişlerimizin ham maddesi kemik olduğuna göre aslında dişlerimizin doğal rengi beyazdan çok sarıya yakındır.
Üşütmemizin veyada hasta olmamızın asıl sebebi soğuklar değil virüslerdir. Soğuk bir ortamda üşüyen bir insanın bedeni sıcak bir yere geçtiğinde kısa sürede kendini toplayabilir fakat herhangi bir yol ile virüs bulaştığı takdirde havanın sıcaklığı farketmeksizin kişi hastalanacaktır.
Bu şekilde gözleriniz sadece daha fazla mesai yaptığı için daha fazla yorulur. Ama herhangi bir bozulma gerçekleşmez.
Hapşırdığımızda veya hapşırığımızı tuttuğumuzda kalbimiz kısa süreliğine durur. tabiki de Yanlış. Antik çağlara kadar uzanan bu efsaneye neredeyse tüm dünya inanmakta. Bu yüzden hapşıran insanların kalbi durduğu sanıldığı için ''Çok yaşa'' gibi kelimeler tüm dillerde vardır. Fakat bu mit tamamen yanlış. Hapşırığımızın kalp yada vücuttaki herhangi bir organ ile hiçbir alakası olmadığı yapılan araştırmalar sonucunda ortaya çıkmıştır.
İşin ucunda koskoca bir kozmetik sanayi olunca ürün almanız ve para harcamanız için böyle bir yalan ortaya çıkıyor. Saçlarınız kırılmadan önce bir takım ürünlerle onları besleyebilir ve güçlendirebilirsiniz. Fakat kırık saçların düzelme imkanı yoktur, bu yüzden tek çaresi kestirmektir.
Bonus Bilgi
Genç yaşlarda hücrelerin kendini daha çabuk yenilediği kanıtlanmıştır. Yaşlılıkta bu yenileme olayı yavaşlayıp azalsa da asla durmaz ve beyin kendini geliştirmeyi hiç bir zaman bırakmaz.
Vlog Kanalıma Göz Atın: https://www.youtube.com/c/CavitPancarVLOG1
https://www.instagram.com/cavitpancar/
https://www.facebook.com/PancarTarlasiVideolari/
https://twitter.com/CavitmiPancar