Saddam'ın servetini kim kaptı? Barzanimi aldi ?
Uzmanlar Saddam’ın servetini tahmin etmenin mümkün olmadığını belirtirken bağımsız kaynaklar, bu servetin toplamda 2 ila 10 milyar dolar arası olduğunu kaydediyor.
Saddam Hüseyin, kendinden önceki Irak devlet başkanlarından farklı özelliklere sahip bir liderdi. Modern Irak tarihinde iktidar olmuş bütün liderlerden daha hırslı, daha gözü kara ve daha acımasızdı. Hırsıyla Baas Partisi içerisinde hızla yükselir ve partinin en tepe noktasına gelirken gözü karalığı ise onu petrolün millileştirilmesi ve Kuveyt’in işgali gibi tarihi ama bir o kadar da tartışılır kararlara imza atmasına yol açtı. Acımasızlığı ise hem Baas partisinin hem de kendisinin Irak’ta kısa vadede gücünü tahkim ettiyse de uzun vadede sonunu getiren unsur oldu. Halepce ve Düceyl gibi kimi yerlerde kimyasal silahlarla yapılan sivil katliamlara izin vermesi, ayrıca Şiilere yönelik hedef gözetmeksizin yapılan bastırma harekâtları, Irak’ta Sünni Araplar dışında bütün grupları karşısına almasına yol açtı.
Aşamalı olarak sertleşen politikalar, Irak’ta kısa vadede bütünlüğü sağlamış, bölünmenin önüne geçmiş ve muhalefeti dize getirmiş gibi bir görüntü oluştursa da uzun vadede ülkedeki etnik yarılmayı derinleştirmekten başka bir işe yaramadı. Bu politikalar ve baskılar, muhalefet saflarında siyasi sorunların ülke içi uzlaşma arayışlarıyla çözümlenemeyeceği çıkarımına, dolayısıyla siyasal arayışların ülke dışına doğru yönelmesine neden oldu.
Bu keskin kararlar, Irak’ta siyasal değişimin sistem içi yollarla değil, büyük bir uluslararası gücün dışardan yapacağı müdahaleyle gerçekleştirilebileceği yönünde muhalefete ait kanaatleri pekiştirmiş oldu. Nitekim ilki 1990 ikincisi ise 2003 yılında meydana gelen müdahaleler, ülkede oluşan bu kanaatlerin uluslararası kamuoyunda zaten Irak’ı işgal için fırsat kollayan Batılı güçlerin eline bulunmaz bir koz vermiş, ülkenin emperyalist güçler tarafından yağmalanmasının önünü açmıştı. Maceraperest kararları olmasa ve bu kozları süper güçlere kendi elleriyle vermese yine Irak’a yönelik işgal girişimi olur muydu bilinmez ama, onun, Irak halkının düşmanlarına istediklerinden de fazla bahane sağladığını söylemek hiç de abartılı bir yaklaşım olmaz.