Vlog Kanalıma Göz Atın: https://www.youtube.com/c/CavitPancarVLOG1
https://www.instagram.com/cavitpancar/
https://www.facebook.com/PancarTarlasiVideolari/
https://twitter.com/CavitmiPancar
''Bir gün biz kâfirleri yine çöllerin öbür tarafına atacağız. Sayıları Taklamakan Çölü’ndeki kum taneleri kadar olsa bile.''
O gün hala gelmedi. Doğu Türkistan hala Çin baskısı altında. Fakat bundan 75 yıl önce Türkler bu baskıya baş kaldırdı. Başlarında ise Asya'nın Kartalı Osman Batur vardı.
Asıl adı Osman İslamoğludur. Kahraman anlamına gelen Batur ünvanı kendisine halkı tarafından sonradan verilmiştir. 1899 yılında çiftçi bir ailenin oğlu olarak Altay'ın Köktogay bölgesinde dünyaya geldi. Çocukluğunu at üzerinde göçebe Kazak hayatı yaşayarak geçirdi. Henüz 10 yaşına geldiğinde mükemmel bir binici, ayrıca iyi bir avcı olmuştu. Yaşıtlarına göre oldukça iri yapılı ve güçlüydü. 12 yaşında Çin'e karşı direnen Böke Batur'un ilgisini çekti ve Böke Batur bu çocuğu yanına aldı.
Osman Batur burada savaş tekniklerini ve özellikle gerilla savaş taktiğini öğrendi.
Böke Batur'un Çinliler tarafından yakalanıp şehit edilmesinin ardından direniş yine başsız kaldı ve dağıldı. Bu olaydan sonra
Çinliler yaptıkları zulme direnememesi için çıkarılan Kanunla Türklerin elindeki tüm silahların toplatılmasına karar verdi.
Osman Batur için bıçak kemiğe dayanmıştı.
''Bu gün silâhımızı alanlar, yarın canımızı da alırlar. Ben silâhımı Çinlilere vermem. İstiyorlarsa ve güçleri yetiyorsa, gelip alsınlar!'' diyerek dağlara çıktı.
Türkler'in artık bir lideri vardı. Osman Batur'u dağlarda yalnız bırakmadılar. Tek başına başladığı bu mücadelede kısa sürede yanında 30 bin silahlı askeri oldu.
1941 yılında Çinlilere ve Ruslara karşı mücadeleye başlayan Osman Batur bütün Altay topraklarını ve Doğu Türkistan'ın kurtarılmasını amaç edinmişti.
2 yıl sonra Osman Batur tüm Altay topraklarını Çinlilerden temizlemişti.