Video Edip Yüksel (T) Geylani ve İbni Arabi Şeytanlarına tapan bir şeyh

NOT: Beni lahmacun yemek konusunda suçlayabilecek sersemitlere: yemeği tekkedeki müşrikler değil, biz ısmarladık. Daha önce konuşurken yemedim. Arkadaşlarım "yemeğin soğuyor, soğudu" diye ısrar edince yemeye başladım.

002:008 Halktan öyle kimseler var ki aslında onaylamadıkları halde “ALLAH’a ve ahiret gününü onayladık“ derler.

002:009 ALLAH’ı ve müminleri aldatmak isterler. Halbuki kendi kendilerini aldatıyorlar. Farkında bile değiller.

002:010 Kalplerinde hastalık var. ALLAH da hastalıklarını arttırır. Yalanları yüzünden acı bir azabı hak ederler.

003:018 ALLAH, kendisinden başka tanrı olmadığına şehadet eder; denetçiler ve adaleti gözeten ilim sahipleri de… O'ndan başka tanrı yoktur. Üstündür, Bilgedir.

003:080 Ve size, denetçileri ve peygamberleri rabler (efendiler) edinmenizi de emretmez. Siz müslüman olduktan sonra, size hiç inkârı emreder mi?

0038:002 Doğrusu, inkâr edenler kibir ve ayrılık içindedir.

0038:003 Onlardan önce nice nesilleri yok ettik. Feryat ettiler, ancak artık kurtuluş zamanı değildi.

004:048 ALLAH kendisine ortak koşulmasını bağışlamaz; bundan aşağısını dilediğini bağışlar. Kim ALLAH’a ortak koşarsa çok büyük bir hakaret etmiş olur.

004:049 Kendilerini temize çıkaranları görmüyor musun? Oysa ALLAH dilediğini temize çıkarır. Onlara en ufak bir haksızlık yapılmaz.

004:050 Bak, nasıl da yalan yere ALLAH’a iftira ediyorlar. Büyük bir hakaret olarak bu yeter.

004:116 ALLAH kendisine ortak koşulmasını affetmez; bunun aşağısındaki günahları ise dilediği kişiye affeder. Kim ALLAH'a ortak koşarsa tamamen sapıtmış olur.

006:023 Onların tek savunması şu olacak: “Rabbimiz ALLAH’a andolsun ki biz ortak koşmadık.”

006:024 Kendilerine karşı nasıl yalan söylediklerine dikkat et. Uydurdukları şeyler kendilerini nasıl da terk etti.

006:056 De: “ALLAH’ın dışında çağırdıklarınıza hizmet etmekten menedildim.” De: “Sizin keyfinize uymayacağım. Aksi taktirde sapar ve doğru yolu bulamam.”*

006:148 Ortak koşanlar, “ALLAH dilemeseydi, ne biz, ne atalarımız ortak koşmaz ve hiçbir şeyi de haram etmezdik“ diyeceklerdir. Onlardan öncekiler de azabımızı tadıncaya kadar aynı şekilde yalanlamışlardı. De ki: “Yanınızda bize göstereceğiniz herhangi bir bilgi var mı? Siz ancak kuşkulu ve çelişkili rivayetlere (zanna) uyuyorsunuz ve siz sadece tahminde bulunuyorsunuz.”

009:031 Din bilginlerini, din adamlarını ve Meryem oğlu Mesih'i ALLAH'ın dışında rabler edindiler. Oysa, yalnız tek Tanrı'ya hizmet etmekle emredilmişlerdi. O'ndan başka tanrı yoktur. O, eş koştukları kimselerden de çok Yücedir.

022:073 İnsanlar, işte size, dikkatle dinleyeceğiniz bir örnek: ALLAH’ın yanında hizmet ettikleriniz, toplansalar dahi bir sinek bile yaratamazlar. Hatta sinek onlardan bir şey kapsa onu ondan geri alamazlar. İsteyen de aciz, istenen de…

022:074 Onlar ALLAH’a gereken değeri vermediler. ALLAH elbette Güçlüdür, Üstündür.

023:066 Size ayetlerim okunuyordu da ardınıza dönüyordunuz.

023:067 Ona karşı büyüklük taslıyordunuz, saçmalayarak geceliyordunuz.

025:03 Buna rağmen O'nun yanında, birşey yaratamayan, kendileri yaratılan, kendilerine bile yarar ve zarar veremeyen, öldüremeyen, yaşatamayan ve diriltemeyen bir takım tanrılar edindiler.

026:213 ALLAH ile birlikte bir başka tanrı çağırma; yoksa cezalandırılırsın.

031:013 Lokman oğluna öğüt verirken şunu demişti: “Sevgili oğlum, ALLAH’a ortak koşma, kuşkusuz şirk (Tanrı’ya ortak koşmak) büyük bir zulümdür.”

033:067 Derler ki, "Rabbimiz, sadatlarımıza/şeyhlerimize ve büyüklerimize uyduk; onlar da bizi yoldan saptırdılar."

033:068 "Rabbimiz, onlara iki kat ceza ver, onları büyük bir lanetle lanetle."

039:003 Kesinlikle, din sadece ALLAH'a aittir. O'nun dışındakileri evliya (dostlar) olarak edinenler, "Onlar bizi ALLAH'a daha fazla yaklaştırsın diye biz onlara hizmet ediyoruz" (derler). Ayrılığa düştükleri bu konuda onların arasında ALLAH karar verecektir. ALLAH kuşkusuz, yalancıları ve nankörleri doğru yola iletmez.

039:017 Kim Tağut’a (azgına/küstaha) hizmet etmekten kaçınır ve ALLAH’a yönelirse onlar için müjde vardır. Kullarımı müjdele.
039:027 Biz bu Kuran’da, insanlara, her türlü örneği verdik ki öğüt alsınlar.
039:028 Arapça, pürüzsüz bir Kuran, belki erdemli olurlar.*
039:029 ALLAH, çelişen ortaklara sahip bir adam ile bir tek kişiye bağlı olan adamın örneğini verir. Bu ikisinin durumu hiç eşit olur mu? Övgü ALLAH’adır. Ancak çokları bilmez.*
039:030 Sen öleceksin, onlar da ölecekler.
039:031 Sonra Diriliş Günü, Rabbinizin huzurunda duruşmaya çıkacaksınız.