Video OĞUZ MİLLETİ KADINLARI

Oğuz kadınlarıyla ilgili olarak kitapta yer alan Bamsı Beyrek hikayesinden bir bölüm şöyledir:
Oğuz Kağan, gökten inenı ışığın içindeki kızla evlenir, üç oğlu olur; bunlara Gün, Ay ve Yıldız isimleri verilir.
Göl ortasındaki ağaç kovuğunda kızlaevlenince yine üçoğluolur; bunlarada Gök, Dağ ve Deniz isimlerini verir.
Çocuklara verilen isimler tesadüf değildir.
Beyrek Sordu:
Hey dadı, ben avcı değilim, bey oğlu beyim. Hep size dedi. "Ama sormak ayıp olmasın bu otağ kimindir?" dedi.
Kasırca yenge söyledi:
"Bey yiğidim, bu otağ Bay Bican Bey kızı Banı Çiçeğin otağıdır," dedi.
O zaman Beyreğin kanı kaynadı, edeple yavaş yavaş geri döndü.
Kızlar geyiği içeri aldılar, güzeller şahı Banı Çiçeğin önüne getirdiler. Baktı gördü ki bir sultan beğendi, semiz bir yaban geyiği.
Banı Çiçek söyledi:
"Hey kızlar, bu yiğit nasıl bir yiğittir?" dedi.
Kızlar söylediler:
"Bu yiğit yüzü peçeli yahşi yiğittir. Bey oğlu Beymiş" dediler.
Banı Çiçek söyledi:
"Hey hey dadılar, babam bana ben seni yüzü peçeli bir Beyreğe verdim! Derdi. Sakın bu olmasın. Bire çağırın gelsin, haberleşeyim" dedi.
Çağırdılar beyrek geldi. Banı Çiçek yaşmaklandı. Haber sordu:
"Yiğit nereden geliyorsun?" dedi.
Beyrek söyledi:
"İç Oğuz'dan!"
"İç Oğuz'da kimin nesisin?" dedi.
Beyrek söyledi:
"Bay Büre Bey oğlu Bamsı Beyrek dedikleri benim" dedi.
"Ya ne yapmaya geldin yiğit?" dedi.
Beyrek söyledi:
"Bay Bican Bey'in bir kızı varmış, onu görmeye geldim," dedi.
Kız söyledi:
"O kız öyle sana görünecek insan değildir" dedi.
"Amma ben Banı Çiçek'in dadısıyım. Gel, şimdi seninle ava çıkalım. Eğer senin atın benim atımı geçerse, onun atını da geçersin. Bir de seninle ok atalım, beni geçersen onu da geçersin, Sonra seninle güreşelim, beni yenersen onu da yenersin" dedi.
Beyrek söyledi:
"Pekala atlanın"
İkisi atlandılar, meydana çıktılar. At teptiler. Beyreğin atı kızın atını geçti. Ok attılar, Beyrek kızın okunu geçti. Hemen Beyrek attan indi, kavraştılar. İki pehlivan olup birbirine sarmaştılar. Beyrek kızı götürür yere vurmak ister. Kız götürür beyreği yere vurmak ister.
Beyrek bunaldı, söylendi:
"Bu kıza yenilecek olursam bütün Oğuz içinde başıma kakarlar, yüzüme vururlar" dedi.
Gayrete geldi. Kavradı. Kızın dizlerini sardı. Memesinden tuttu, Kızın memesine yapıştı. Kız gocundu. Bu kez Beyrek kızın ince beline girdi, bağladı. Kızı arkasının üstüne yere vurdu.
Kız o zaman söyledi:
"Yiğit bilmiş ol, Bican kızı Banı Çiçek benim!" dedi.
Beyrek üç öptü, bir dişledi." Düğün kutlu olsun Han kızı" diye parmağından altın yüzüğü çıkardı, kızın parmağına geçirdi:
"Aramızda bu nişan olsun, han kızı " dedi.
Kız söyledi:
"Aramızda mademki böyle oldu, hemen şimdi acele etmek gerek, bey oğlu" dedi
Beyrek de:
"Haklısın Han'ım, baş üzerine!" dedi.

Son cümle çok önemli Oğuzlar da kadın ailenin Han'ı! . Kadınlar batı uygarlıklarında bile bazı haklarını 20.ci yüzyılda alabilmiştir. Dünyanın bu gün geldiği seviyeye Oğuzlar bin yıllar önce gelebilmiş olmanın gururunu taşırlar. Dünya Oğuzların asırlarca önce kadına verdiği hakları öğrendiğinde onları takdir edecektir. Oğuzlar gereken saygıyı görecektir.

Bu güne kadar Oğuz Milletinin Dünya da saygın millet olmasını engelleyen ne olmuş olabilir?

Sorunun cevabı aslında çok basittir. Ancak biz bin yıllar önceki törelerimizi günümüz dünyasına taşıyamadık. Müslüman Arapların yaptığı katliamlar sonucunda İslamlaştırıp töremizi unuttuk. Kadınlarımızı Hanlıktan kurultaylardan çıkarıp İslamın emirleri gereğince eve kapattık. Bırakın Kurultaya katılmayı okula bile gidemediler.

Senede iki kez toplanan Kurultay adı verilen bir meclis vardı. Önemli kararlar alınırdı. Kurultay, Oğuzlarda askeri yapıda demokrasinin olduğunu gösterir. Oğuz Milletinde Devlet hayatında demokrasi, aile hayatında ise kadın egemenliği vardı.

H.ORHAN ACAR

Not: Bu yazının her hakkı saklıdır, hiç bir bilgi izinsiz alınarak kullanılamaz. Yazının H.Orhan Acar'a ait olduğu belirtilerek alıntı yapılabilir. Ancak yazı Yazardan izin alarak yayınlanabilir. Site içerisindeki orjinal yazı, resimlerin izinsiz kullanımı durumunda gerekli yasal yollara başvurulacaktır. Yazıların ticari olarak veya alenen dağıtılması, üzerinde değişiklik yapılması, yeniden kullanılması yasaklanmıştır. içeriğin izinsiz kullanımı veya zarara uğratılması 765 ve 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu, 4077 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun, 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu, 5187 sayılı Basın Kanunu ve ilişkili diğer kanunlar uyarınca yasaktır.