Güya bana eleştiri yöneltmiş... Okumadan, anlamadan, kafasından hikayeler uydurup onları eleştiren ve bunlarla beni suçlayan bu tipler milyonlarca... İşleri güçleri yalan ve iftira... Beyinlerini taklit sepetine koyup cami ve tekke duvarlarına asmışlar... Ebedi hayatlarını uyduruk hadislere ve mezheplere bağlayan bu tiplerin benim hakkımda da hikayeler uydurmaları aslında gayet tutarlı... Allah akıllarını kullanmayanları pisliğe ve rezilliğe mahkum ediyor...
Kuran Korunmuştur: Bir harf ekleme veya çıkarma yapılamaz!
Edip Yuksel
14 Mayıs 2012
19 AYETINE TANIK OLAN muvahhit arkadaşlarıma bir hatırlatma... Birileri bize "Kuran'a, Tevbe suresine ekleme yapıldığına inanıyor musunuz?" diye sorulduğunda "Evet" diye cevap veriyorsak büyük hata yapıyoruz... Eskiden ben de bu yanlış ifadeyi kullanıyordum. Ama yıllar önce, bu soruyu yöneltenlere doğru bir dil kullanarak cevap vermeyi öğrendim:
Hayır, ben Kuran'ın korunduğuna sadece zanni bir imanla veya Kuran'a ihanet eden ve din adamlarının ve sahtekarların uydurduğu hadis ve fetvalara uyarak mezhep mezhep olan kalabalıkların onu koruduğuna da inanmıyorum. Kitabun Marqum olan Kuran'ın onun sahibi Allah tarafından EŞŞİZ bir korunma sistemiyle korunduğunu BİLİYORUM, buna dair yüzlerce DELİLİM var. Bu yüzden, Kuran'a ne ekleme ne de çıkarma yapmak hiç kimsenin haddi değildir, ve olmayacaktır.
Kuran, Zikr matematiksel sistemle korunmuştur ama Kuran'ın veya Zikr'in yazıldığı deriler, papirüsler, kağıtlar, mürekkepler, bilgisayar programları için böyle bir garanti yoktur. Nitekim mushaf veya zikr için kullanılan medya eskiyor, yırtılıyor, bir bölümü veya tümü kayboluyor, yakılabiliyor, hatalar içine girebiliyor, eklemeler içerebiliyor vesaire vesaire.
Nitekim sizin iman ettiğiniz mushafların hiçbirisi korunmamıştır. Elimizdeki en eski yedi mushafı karşılaştırılınca aralarında farklılıklar görüyoruz. Hatta bazıları fazla veya eksik kelime içermektedir... Dahası, sizin Kuran'a ortak koştuğunuz "sahih" diye "şerif" diye dininizin kaynağı yaptığınız hadis kitaplarındaki "sahih" hadisleriniz Kuran hakkında bir şüpheler üreten rivayetlerle doludur. İbni Mesud'un son iki sureyi Kuran'dan kabul etmeyerek mushafına almayışından, Ubey bin Kaab'ın nüshasında iki fazla sure oluşuna kadar, Mervan'ın orijinal Kuran'ı nüshasını "tartışmalara vesile oluyor" bahanesiyle yakmasından, 9:128-129 ifadelerinin bir tek tanıkla surenin inişinden yıllar sonra eklenmesine kadar....
Kuran'ın Kuran'a olan tanıklığı yerine, atalarının tanıklığını tercih edenler, Kuran'ın Allah tarafından eşsiz bir biçimde korunması gerçeğine tanık olmak yerine, Kuran'ın korunmasını birbirlerini mezhep savaşlarıyla katleden palavracı atalarının marifeti sayanlar, evet işte bu mukallit kalabalıkların Kuran'a olan bağlılığı sadece sözdedir. Nitekim, hadisleri sünnetleri, mezhepleri fetvaları Kuran ile çelişince Kuran yerine onları izlerler.