Onun için söylenmeyen yok.
Can Yücel, “ben onunla okuşup koklaştığımda,
yaşamanın umman soluğunu soluduğumda,
denize açılır gibi olurdum hep” der.
Edip Cansever, “su içse suya benzerdi biraz,
konuşsa 3-5 kişi birikirdi herhangi bir köşebaşında”
Cemal Süreya, “öldüğü gün hepimizi işten attılar” der;
Ece Ayhan: “logaritmik şiirlerin şairi”,
Toris Uyar ise “şiirle savaşan, şiiri savaş malzemesi haline getiren bir şair” diye bahsederdi.
O ise kendi için “şiirde ölmezi aramak boşunadır”
“bir gün günü geldiğinde ölmeyen şiir çağında da yaşamamıştır.” derdi.
Biz ise onun sözlerinin tam tersini söyleyeceğiz.
O ikinci yeninin en sıkı ozanı.
Basit ve sade görünümlü ama afilli şiirlerin şairi.
Hayatı sakin, şiirleri bir çağlayan gibi içimize işleyen,
O aksini iddia etmiş de olsa hem çağında hem de şimdiki zamanda ölümsüzlüğü yakalamış bir değer:
Turgut Uyar.