Ahmet Hakan 29 Mayıs 2016 tarihli Hürriyet’te şunları yazmış:
FATİH GİBİ OLMAK İSTİYORSANIZ
• Portrenizi yaptırmak için İtalya’dan ressam getireceksiniz
• Avni; gibi bir mahlasla harika şiirler yazmayı başaracaksınız
• Arapça, Farsça, İtalyanca, Rumca, Latince, Slavca gibi dilleri Öğreneceksiniz.
• “Ormanlarımdan bir dal kesenin başını keserim” diyecek kadar çevreci olacaksınız.
• Entelektüel olacaksınız.
• Homeros’a meftun olup İlyada okuyacaksınız.
• Aristo’dan çakacaksınız, Platon’dan anlayacaksınız.
• Gelişmiş bir mimari zevkiniz olacak.
• Cebir bileceksiniz.
• İlme, kültüre Önem vereceksiniz.
Ulufe için padişahları göklere çıkaran çağın yalakaları ve meddahları (o günün havuz medyası) tarafından yazılan bu abartılı övgülere inanacak kadar saf olsak bile, şunları yapan bir adamın yukarıdakileri bilmesi ve yapmasının ne değeri var? Ahmet Hakan’ın başlığına nazire olarak yazarsak:
FATİH GİBİ OLMAK İSTİYORSANIZ
• Halkı reaya (sığır/koyun sürüsü) olarak göreceksiniz
• Ailenizin soyunu üstün soy sayacaksınız
• Ordusu bile olmayan, Surlar içine sıkışmış bir kente saldırıp üç gün yağmalatacaksınız
• Kendinizi Rum İmparatoru ilan edeceksiniz
• Divan toplantılarını kafesten izleyeceksiniz
• İşgal ettiğiniz ülkelerin erkek çocuklarını köleleştirip devşireceksiniz
• Kızlarını haremde cariye yapacaksınız
• Tahtınız için 2 yaşındaki kardeşinizi boğacaksınız
• Yani bebek katili olacaksınız
• "Nizam-ı âlem için şehzadeler öldürülebilir" kanununu çıkaracaksınız
• İki eşini katledeceksiniz
• Matbaayı yasaklayacaksınız
• Ve daha bir sürü haltlar işleyeceksiniz