Menu Sliding loi bai hat Search

Video Askeri Ve Öğrenci Bando Takımları Majör Hareketler Kostüm Ve Disiplin

Ca sỹ: Aykut ilter

70,698 Lượt xem

Mô Tả

HEM ÖĞREN HEM ÇOCUĞUNA ÖĞRET
Aykut İlter Aykut Öğretmen
Bando Boru Trampet Takımı Ritim Kalıpları


Beş Para ver Beş Para ver
Beş Para Yoksa On Para Ver


Çabalama Kaptan Ben Gelememde
Çabalama Kaptan Ben Gelemem
Çabalama Kaptan Ben Gelememde
Çabalama Çabalama Hey


İzmir ANtep ANkara Samsun
İzmir Antep Ankara Samsun
İzmir ANtep Ankara Samsun
Ankara Gelibolu Van


Bandoda kullanılan müzik aletleri ve kısa açıklamaları
Orkestra trampet, trombon, saksafon, klarinet (klarnet), tuba, perkisyon, vurmalı grubu (Davul vb..) ile hizmet veriyor.
Basliklara geri don Trampet
Trampet, geniş kenarlı bir kasnağın iki yüzüne birer deri gerilmesinden meydana gelen tahta veya madeni gövdeli olup davulun küçültülmüş bir şeklinden ortaya çıkarılmış bir çeşit çalğı aletidir. Alt derisi üzerinde gerilmiş bir titreme kirişi ile vidalanmış olan trampetin üst derisine sift bagetle vurulmak suretiyle özel ayağı uzerinde veya bir kayışta boyuna asılı olarak çalınır.
Basliklara geri don Trombon
Eski bir geçmişi olan ve günümüz orkestralarında kullanılan bir çalgı. Silindir biçimindeki borusu ve huniye benzeyen ağız kısmıyla trompeti andırır. Kayarak işleyen sürgüsüyle trompetten ayrılır. Ses rengi gösterişlidir. Sürgü koluyla çalınır. Tromboncular bu kolu çekerek ya da iterek, titreşen havanın bulunduğu boruyu uzatır ya da kısaltır. Böylece değişik yükseklikte sesler elde edilir. Sürgünün yedi değişik durumu, iki oktavı geçen kromatik bir ses merdiveni sağlar.
Basliklara geri don Davul
Davul, Türklerin kullandığı en eski musiki aletlerindendir. VIII yüzyılda köbürge, daha sonraları tuğ ve XI yüzyılda küvrüğ adını almıştır.
Davul, silindir biçiminde olup tahta veya madeni kasnağın iki yanına gerilmiş derilerin bağlanmasından meydana gelir. Omuza asılacak kaytanı ile vurulmasında kullanılan tokmak ve ince değnekten ibarettir. Mehterde ve halk arasında çalınan davullar, bu şekilde tokmak ve değnekle çalınır. Bando ve boru--trampet takımlarında kullanılan davullar ise değneksiz olarak yalnız ön tarafına tokmakla vurularak çalınır.
Basliklara geri don Zil
Zil, en eski Asya Türkçesinde; çeng,çang kibi adlar taşırdı. Zile sanç ve zenç de denirdi. Zil çalanlarla zilci, zençci ve zilzen gibi adlar verilmiştir. Ziller, bakır ve kalay karışımından yapılır.
Zillerin kenarları tam birer daire şeklindedir. Diş tarafları kenarlarından ortaya doğru kabarıklaşır, iç tarafı yayvan bir kaba benzer. Kalınlığı birkaç milimetre kadardır. Zilin ortası deliktir, bir delikten zilleri elle tutmağa yarayacak bağlar geçirilir ve zilin iç tarafında dügümlenir.
Basliklara geri don Saksafon
Saksafon çoğunlukla pirinçten yapılan, koni ve "S" biçiminde olan, ağızındaki kamışla ses çıkaran üflemeli bir çalgıdır.Saksafon genellikle pop ve caz müziği ile ilişkilendirilse de, önceleri klasik batı müziği ve ordu müziği çalgısı olarak tasarlanmıştı.
Saksafon, 1840'ların başında Paris'de yaşayan Belçika'lı müzik aygıtları yapımcısı ve klarnetçi Antoine-Joseph 'Adolphe' Sax tarafından tasarlandı. ''Saksafon'' adı da "sax'ın sesi" anlamını taşır. Sax'ın 1846'da patentini aldığı konusunda değişik görüşler öne sürülse de, en olası olanı, ophicleide çalgısına klarnet ağızlığı eklenmesiyle ortaya çıktığıdır. Gerçekten de sax, babasının klarnet ve ophicleide üretilen fabrikasında yıllarca çalışmıştır.
Sax'ın 1846'da aldığı patentten sonraki yirmi yıl boyunca,saksafon yalnızca Sax'ın fabrikasınca üretildi. 1966'de, patent süresinin bitiminden sonra saksafonda öteki üreticilerce bir çok değişiklik yapıldı.
Saksafon klarnetinkine benzer. Klarnetteki gibi,içi yuvarlak ya da dört köşe oyulmuş, tek kamışlı ağızlık kullanır. Tuş sistemi ise aynı olmasa da flütle benzerlik gösterir. Saksafon, metalden yapılan bir enstruman olmasına rağmen, yapısı ve kökeni gereği, bakır üflemeli değil, tahta üflemeli çalgılar arasında sayılır.
Saksafonlar çoğunlukla pirinçten yapılıp, üzerlerine saydam vernik, altın ya da gümüş ile kaplama yapılır. Vernik ya da öteki kaplamalar pirincin paslanmasını önlediği gibi, ses niteliğinin artmasını ve çalgının görüntüsünün ilgi çekici olmasını sağlarlar.
Değişik dönemlerde, saksafon yapımında plastik ve tahta gibi değişik gereçler de denenmiştir. 1930 öncesinde saksafonların verniklenmeden ya da kaplama yapılmadan satışa sunulmaları yaygındı. 1960'lara dek ise, bazi saksafonlar ucuz olmaları bakımından gümüşle değil, nikelle kaplanırdı.

Video cùng người đăng