http://tr.euronews.com/ Rusya ve Çin liderlerinin en son buluşmasının üzerinden bir yıl geçmedi. Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, geçtiğimiz haziran ayında Pekin'e üç günlük bir ziyaret gerçekleştirdi. Şimdi ise Çin'in yeni Devlet Başkanı Şi Cinping, ilk yurtdışı gezisi için Moskova'da.
İki ülke özellikle son dönemde uluslararası alanda birlikte hareket ederek dikkatleri üzerlerine çekti. Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi üyesi olan ülkeler, Suriye ile ilgili alınacak yaptırım kararları için veto haklarını kullanarak güçlerini tüm dünyaya hissettirmiş oldu.
Fakat herşeyden önce iki ülkeyi yakınlaştıran alan ekonomi. Soğuk Savaş döneminde farklı yerlerde dursalar da son dönemde birlikte yaşamanın yollarını ticaret ve enerji gibi yollar üzerinden arıyorlar. İki ülke aynı oranda büyümese de gidilen yön aynı. Çin geçtiğimiz yıl yüzde 7.8 büyürken; Rusya için bu rakam yüzde 3.5'da kaldı.
Geçtiğimiz onyıllarda ticari ilişkiler derinleşti. Moskova, Pekin'e askeri ve uzay ekipmanları ile petrol satarken; Çin üretimi tüketim malları Rusya'ya akıyor. Son 20 yılda karşılıklı ticaret yüzde 14 oranında arttı. Geçtiğimiz yıl bu rakam 68 milyar euro olarak gerçekleşti. İki ülke bu oranı önümüzdeki iki yıl içinde 77 milyar euroya çıkarmayı amaçlıyor.
Çin dünyanın en çok enerji tüketen ülkesi. Rusya da en fazla enerji üreten ülkelerin başında geliyor. Böyle olunca Moskova, enerji kartını oynayarak Avrupa pazarına olan bağımlılığını azaltmayı hedefliyor. Rusya yıllık Çin'e ulaştırdığı 15 milyon ton petrolü ikiye katlamayı istiyor. Ayrıca üç yıl içinde 70 milyar metre küp doğal gazı Pekin'e göndermek ana hedefler arasında. Ancak iki ülke arasında fiyat konusunda bazı anlaşmazlıkların yaşandığı biliniyor.
Şangay İşbirliği Örgütü bünyesinde ilişkilerini kurumsal hale getiren iki ülkenin önümüzdeki dönemde ekonominin yanında siyasi düzeyde işbirliğini daha da derinleştirmesi bekleniyor.
Bizi izlemeye devam edin:
YouTube: http://bit.ly/wbx4iT
Facebook http://www.facebook.com/euronews.tr
Twitter http://twitter.com/euronews_tr